Topuk Dikeni Nedir: Teşhis ve Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

22.02.2022
topuk_dikeni

Ayakta, topuğun ayak çukuruyla buluştuğu yerde ya da topuğun daha gerisinde oluşan kemikleşmiş kalsiyum birikintisine topuk dikeni adı verilir. En yaygın görülen ortopedik sorunlardan biri olan topuk dikeni; yanlış ayakkabı kullanımı, aşırı kilo, sürekli sert zeminde hareket etme gibi nedenler ile meydana gelebilir. Sıklıkla kadınlarda, düztaban kişilerde ve koşucularda görülen bu anatomik bozukluğun başlıca belirtisi, sabahları yürümeye başlandığı anda gelişen ağrıdır. Yaygın olarak tek ayakta görülse de iki ayağı da etkileyebilir.

Topuk Dikeni Nedenleri

Topuk dikeninin oluşmasına neden olan en yaygın sorun "plantar fasiit" adı verilen, ayak tabanını destekleyen bağ dokularının iltihaplanması hastalığıdır. Topuğun daha gerisinde görülen topuk dikeni ise aşil tendonunun iltihaplanmasıyla ortaya çıkar. İltihaplanan bağ ve kasların görevlerini yerine getirememesi sebebiyle ayak mekaniğinin bozulmasına neden olan topuk dikeninin başlıca nedenleri şunlardır:

  • Ayağa tam oturmayan, sert tabanlı, zayıf kemer destekli, topuklu ya da babet türü ayakkabılar kullanmak
  • Aşil tendonundaki sıkılık
  • Aşırı kilolu olma
  • Yüksek kemerli ya da düz taban ayağa sahip olma
  • Düzenli yapılan koşu, aerobik, bale veya dans gibi aktiviteler
  • Ayakta görülebilen aşırı içe dönme durumu (pronasyon)
  • Birtakım romatizmal hastalıklar

 

Topuk Dikeni Belirtileri Nelerdir?

Topuk dikeni problemi yaşayan kişilerde en sık görülen belirti, kronik ya da aralıklı taban ağrısıdır. Özellikle topuk dikeninin oluştuğu alanda iltihaplanma meydana gelirse, yürüme ya da koşma esnasında ağrı oluşabilir. Bu ağrı, topuk dikeni ile ilişkili olan yumuşak doku zedelenmesinden kaynaklanır. Bunların dışında topuk dikeni rahatsızlığının en sık görülen belirtileri şunlardır:

  • Ayak topuk bölgesinde şişlik
  • Sabahları bıçak saplanırcasına şiddetli acı
  • Dinlenme ile geçmeyen topuk ağrısı
  • Baldırlarda hassasiyet ve şişlik
  • Ayak kemerinde yanma, hassasiyet ve ağrı
  • Ayaklarda karıncalanma ve uyuşma hissi
  • Ayak tabanında meydana gelen ani batma hissi

 

Topuk Dikeni Nasıl Teşhis Edilir?

Topuk dikeni, uzunluğu 2 cm’ye kadar ulaşabilen ve son raddeye kadar belirti göstermeyen bir rahatsızlıktır. Hastaların pek çoğu, ayak tabanında sabahları görülen ağrı ve acı şikayetiyle bir ortopedi uzmanına başvurur. Topuk dikeni tanısı konulabilmesi için ayak röntgeninin çekilmesi gereklidir. Röntgen filminde topukta kemik çıkıntısının görülmesi ile topuk dikeni teşhis edilebilir.

Topuk Dikeni Tedavisi Nasıl Yapılır?

Topuk dikeni tespit edildiğinde hiç beklemeden tedavi aşamasına geçilmelidir. Şayet bu rahatsızlık tedavi edilmezse zamanla yürüme kabiliyeti kısıtlanabilir. Bacak kaslarında güçsüzlük ve zayıflama da meydana geleceğinden, eklemlerde kireçlenme oluşabilir. Uzun vadede tedavi edilmeyen topuk dikeni sorunu, omurgayı da etkileyerek menüsküs, postür bozukluğu, omurga eğriliği ve bel fıtığına sebep olabilir.

Topuk dikeni tedavi edilirken fizik tedavi, özel egzersizler, ortopedik tabanlık ve bazen de ilaç tedavisi uygulanır. İlerlemiş vakalarda hastanın durumuna göre ameliyat kararı verilerek iltihaplı bölge ya da topuk dikeni alınabilir.

Başlangıç aşamasında topuk dikeni tedavisi için ortopedik ve darbe emici ayakkabılar ve geceleri atel kullanımı önerilir. Bazı durumlarda ise vücut ağırlığının ayaklarda daha dengeli bir şekilde dağılabilmesi için ayakkabı içlerine yerleştirilen topuk pedleri ya da ortez denilen kemer destekleri kullanılabilir. Bunların dışında buz uygulaması, fizyoterapi ve bazı ağrı kesiciler ile tedavi desteklenebilir.

Topuk dikeni ve oluşan iltihap nedeniyle ortaya çıkan ağrılar için ilaç tedavisi de uygulanabilir. Öncelikle ağrı kesiciler ile sonuç alınmaya çalışılır. Ancak ağrı kesicilerin yeterli olmadığı durumlarda kortizon enjeksiyonları ya da PRP enjeksiyonu uygulanabilir. Tüm bu yöntemlerin işe yaramadığı durumlarda ameliyat seçeneği değerlendirilir. Ancak topuk dikeni operasyonu, ayak kemerinde zayıflamaya neden olma riski taşıdığından dolayı cerrahi girişim en son aşamada değerlendirilir. Ameliyat sırasında topuk altından ya da yan kısmından küçük bir kesi açılır ve topuk dikeni alınır. Endoskopik yöntemler ile yapılan operasyon sonrası hasta hemen taburcu edilebilir.

Ekstrakorporeal şok dalga tedavisi (ESWT) adı verilen yöntemde ise, yüksek enerjili ses dalgalarının topuk bölgesine uygulanmasıyla hasarlı dokuların iyileşmesi teşvik edilmektedir. Bu yöntem, enjeksiyon uygulaması riskli olan hastalarda topuk dikeninin yok edilmesi için tercih edilir.  Bunun yanı sıra, vücudun kendi kendini iyileştirme yeteneğini hedefleyen akupunktur ve kayropraktik tedaviler de uygulanabilir. Bozulan yapıyı onarmak ve kan akışı ile dokuların iyileştirici gücünü kullanmak için bu yöntemlere başvurulmaktadır.